menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazeteci çocuk…

9 1
18.01.2025

Evet, yanlış anlamadınız! 60’lı senelerin ilk yarısında, 10 yaş civarında bir çocukken, Ankara’nın cadde ve sokaklarında; “Yazıyoooorrrr... Yazıyooorrr!” diye gazete satan o çocuk benim işte.

Ankara’nın, o senelerdeki matbuat merkezi olan Ulus Rüzgârlı Sokaktaki matbaalarda, akşam baskısı olarak saat, 16:00 civarında, “Medeniyet,” “Son Baskı,” “Vatan” gibi gazeteler basılırdı. Biz de, onları 15 kuruşa alıp, 25 kuruşa satardık. Eğer, o gün 20-30 gazete satar, 3-4 lira kazanırsak, çok sevinirdik.

O sattığımız gazetelerden, “Vatan”ın logosunda “Doğruya doğru, İğriye iğri” yazardı. Taa, o yaşlarda, doğru Türkçe’ye düşkünlüğümden dolayı, bana garib gelirdi. Sonradan galiba düzelttiler de, “doğruya doğru, eğriye eğri” yapmışlardı.

Neyse, mavi matrislerimizi, koltuğumuzun altına alır, kaç tane gazete alacaksak, rakamı söyler, onları da, hemen matrisimizin içine yerleştirir, koltuğumuzun altında, sıkı, sıkı tutardık. Matbaanın dışına çıkınca, gazeteyi açar, başlıklara şöyle bir bakardık. Hangi mahallede bir hadise olmuş (yangın, cinayet, vs.) hemen, o mahalleye koşar; “Yazıyoooorrrr, İsmet Paşa’daki cinayeti yazıyoooorrr!” (İsmet Paşa mahallesi de, bizim, Hacıbayram-Ulus 27 dershanesinin olduğu yerdi.) diye seslenirdik. Tabiî, mahalle sakinleri, “Ver evlâdım bir gazete! Çocuk, ver bir gazete!” gibi hitablarla, gazete alırlardı. Bazen, öyle olurdu ki, orada, bütün gazeteleri bitirir, sevinerek eve gider, kazandığımız parayı, babamıza verirdik.

Gazete........

© Yeni Asya