menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bugün “şerefe,” yarın “arefe,” öbür gün “bayram”

12 0
04.06.2025

1981 senesinde, ben oraya damat olarak gittiğimde, çok değişik şeylerle karşılaşıp, birçok şey öğrenmiştim. Bir bayram öncesi idi, Bayrama iki gün kala, sabahleyin kapı çalındı. Baktım, lojman sakinlerinin küçük çocukları. Anlamadım tabiî. Hanım hemen peşimden kapıya geldi ve “Durun çocuklar” dedi. İçeriden, bayram için aldığımız şekerlerden getirip ikram etti. Şaşkınlığımı anladığı için “Bugün şerefe ya, onun için çocuklar bayram şekeri toplamaya çıkmışlar” dedi. O ara, çocuklar gitti. Ben, anlamaz bir şekilde hanıma bakınca, devam etti: “Bizim burada arefeden bir gün öncesine ‘şerefe’ derler” dedi. Bizim Anadolu’da, Batı bölgelerinde böyle bir şey yoktu, öğrenmiş olduk.

Bizim memleketimizde, dinî bayramlara verilen ehemmiyet bir başkadır. İki büyük dinî bayramımızdan Ramazan Bayramı, Cenab-ı Hakk’a yapılan ibadetlerin (oruç, fitre, zekât gibi) şükrünün neticesidir. Kurban Bayramı ise (aslında, Hac Bayramıdır) hac ibadetinin yerine getirilişinin bayramıdır. Her iki bayram da İslâmın beş şartından, ikisinin îfa edilmesinin bir sevinç vakti, bayramıdır. Ve bizim memleketimizde, en güzel şekilde geçirilmeye çalışılır. Bayramlar oyun ve eğlenceden ziyade, ibadet vakitleridir.

Hele Kurban Bayramının olduğu ay olan Zilhicce, aynı zamanda, Hicrî........

© Yeni Asya