menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayat-ı içtimaiyenin kopuk çocukları

17 37
17.01.2025

Bediüzzaman, küçük yaştan itibaren, alacağı dersin mekânını, zamanını, hocasını kendi belirleyen ve kendi ihtiyacı, iştiyakı, istidadı doğrultusunda bir öğrenme faaliyeti içerisine giren bir zattır. Mekân olarak hiçbir zaman kapalı kapıların ardında bir öğrenme tercihi olmamıştır. Ne ile ilgileniyorsa onun bizzat yanı başında olmuş, yakın tahlil ve tecrübelerde bulunmuş ve netice olarak hakikatli bir öğrenme faaliyeti yürütmüştür.

Meselâ gençlik yıllarında içtimâî hayatın bizzat merkezinde fikir, düşünce, insan, toplum, âlem-i İslâm tefekkürleri yaparken, sürgün yıllarında fıtrî ve tabiî ortamlarda bulunup oradaki zîhayatları birer müderris kabul etmiştir. Hapis yıllarında bazen küçük bir pencereden gördükleri ona hakikat dersleri vermiş ve bazen mekân cihetinden sıyrılıp sadece enfüsîni dinleyip oradan dersler almış ve okumalar yapmıştır. Netice itibariyle hayatın ve insanın bizzat kendisi her dâim bir müderris, bir muallim hükmüne geçmiş ve Bediüzzaman için bir öğrenme yolculuğu olmuştur.

İlmi, tahakkümâne sûretteki davranışları hiçbir zaman kabul etmediği gibi kendisi de ilme ve ilim verene tekebbürâne bir surette........

© Yeni Asya