menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kırk Kör Keçi (2)

9 3
11.05.2025

Pot kırmak, “bilmeyerek veya dikkatsizlikle, karşısındakine dokunacak, alınmasına sebep olabilecek bir söz söylemek, söylenmemesi gereken bir şeyi ağzından kaçırmak, gaf yapmak, çam devirmek” mânâlarına gelir.

Emr-i bil mâruf, ne zamandan beri “söylenmemesi gereken bir söz” oldu ki Üstadımız “ağzından kaçırmış”, “put” değil de hâşâ “pot” kırmış olsun?

Üstadın “pot” kırdığını ispat(!) sadedinde “pot”çular tarafından, ne gayretler, ne yorumlar, ne cerbezeler, yapıldı.

Pot kırmak, muhatabının alınmasına sebep olacak sözü bilmeyerek söylemek olduğuna göre, kâmil bir insan, sehven bir söz sarfetmişse, farkettiği anda ne yapar? Muhatabından özür diler.

Pekii, bir kişi hem pot kırıyor, hem de kırdığı potu, o meselenin mevzu olduğu her zeminde iftihar vesilesi gibi tekrar be tekrar naklediyorsa o kişiye en hafif tâbiriyle “hanzo” denmez mi?

Ey tek adam sevici kardeşler! Üstadımızı ne duruma düşürdüğünüzün farkında mısınız?

***

Bir İnternet sitesinde “Selam hakikat âşıklarına olsun!” diye bitirdikleri pot kırdırıcı bir yazıda, bu hakikat âşıkları “… kendisinin de (mecliste, o makamda böyle ağır bir ifade kullanmakla) ‘Dehşetli bir pot kırdığını’ ifade eder.” diyerek Üstadın ağzından çıkmamış kendi uydurdukları (mecliste, o makamda böyle ağır bir ifade kullanmakla) yorumunu........

© Yeni Asya