Cevval bir dava adamı: Hasan Hüseyin Ağabeyim
Ortaokul ve liseyi Kayseri'de okumuştu. O dönemlerde nerede ise her hafta sonu benim Risale-i Nurları tanımam için cebinde küçük risalelerden birkaç tanesiyle birlikte köyümüz Özkonak’a gelirdi. Birlikte dağ-bayır gezerken bitkilerden, ağaçlardan, hayvanattan misaller vererek “Tabiat Risalesi”nden tefekkürî dersler okurduk.
Yaşıtlarımdan birkaç arkadaşın da iştirak ettiği Risale derslerini bir odada yapıyorduk. Özkonak beldesinde bulunan “Nurefşan” diye isimlendirdiğimiz bu ilk medrese-i Nuriyenin faaliyete başlanmasına vesile olmuş, namazlarımızı cemaatle kılmaya başlamıştık.
O yıllarda gazetemiz Yeni Asya'yı muhakkak yanımızda taşırdık. Özellikle gençler ve çocuklar için hazırlanan sayfaları takip ederdik. “Topuz'un Maceraları” heyecanla takip ettiğimiz köşeler arasında idi.
Ailem Almanya'da olduğu için, ilkokulu bitirdikten sonra ben de yanlarına gitmiştim. Almanya'da iken de her yıl Yeni Asya aboneliğimizi tazelerdik. Hasan Hüseyin Ağabeyim, daha sonraları posta kanalıyla, “Can Kardeş” çocuk dergisinin de kesintisiz olarak bizlere ulaşmasını ısrar ile sağlamaya çalışmıştı.
Kendisi, Yeni Asya bünyesinde işe başlamış, daha sonraları “tashih”........
© Yeni Asya
