Bediüzzaman’ı dinlerken
Bediüzzaman ertesi gün sabah namazı ve ardından tesbihattan sonra onları yanına çağırdı. Karşısına alıp oturttu. Kendisi yatakta yorgan yarı bedenine kadar çekilmiş bir vaziyetteydi. Talebelerine “Tesbihatı yaptınız mı?” diye sordu. Talebeler, “yaptık” dedikten sonra ders; Mes-nevî-i Nuriye’nin Türkçe mukaddimesi bölümüne başlanarak okundu. Sonra kendisi Arapça mukaddimeyi okudu. Okuduğu parçayı izah etti. Esre, ötre, kaidelere çok dikkat ederek sade bir meal ile ayeti açıkladı. Sonra cümlelerin gramerini yani dil bilgisi kısmını açıklardı. Konu bittikten sonra geniş bir açıklama daha yaptı. Öz olarak marifettullah, esma, sıfat ve şuunat-ı İlâhiyenin inceliklerini anlatarak konuyu tamamladı.
Sonraki günlerde her sabah derslere bu minval üzerinden devam edildi. Bediüzzaman konuları açıklarken ders aldığı zamanları ve hatıralarını da anlattı. Hakikatlerden ders alırken geçirdiği ruhî, kalbî, fikrî ve seyr-i sülükünden (manevî........
© Yeni Asya
