Övmek serbest, tenkit ve ikaz yasak!
Çevresindeki kişiler onu ikaz etmek yerine, methiyeler dizerse; akıbeti çetindir. Sadi Şirazî’nin ifadesiyle “Kusuru kendisine söylenmeyen adam, ayıbını hüner zanneder”.
İnsanlık bugün enaniyet bataklığına saplanmış sanki. En küçük daireden en büyük daireye kadar tezahürleri görünüyor. Yakın ve uzak çevrede yaşanan zulüm ve adaletsizlikler kendisine dokunmadıkça aldırmıyor; bilâkis ondan rant sağlamaya, enaniyetini parlatmaya çalışıyor.
***
Enaniyetten kastımız; şahsiyeti şekillendiren benlik duygusu değil.
Ahlâkî ve psikolojik bir terimi olarak kullanılan “insanın yalnız kendisiyle ilgilenmesi, ilişkide bulunduğu herkesi ve her şeyi kendi menfaatine kullanma isteği” (egoizm) ve “kendini üstün görme, kendini her şeyin merkezi, amacı olarak görme eğilimi” (egosantrizm) anlamındaki enaniyeti kastediyoruz.
“Beşikteki bebek bile enaniyetinden vazgeçmiyor.” Ferdî, ailevî, siyasî sahada, kimsenin en küçük ikaza bile tahammül kalmamış. İltifat ederseniz, methiye dizerseniz sizden iyisi yok! Azıcık tenkid veya ikaz edince “hain, düşman, ajan” diye damgalanabilirsiniz!
........© Yeni Asya
