menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nur markasının özellikleri (3)

11 24
21.05.2025

Bugünün ana konusu “mübareze” meselesi. Mübareze, sözlüklerde ifade edildiği üzere çekişme, vuruşma, dövüşme ve düello tarzında kavgalaşma gibi anlamlara geliyor.

Bakalım, Risale-i Nur müellifi Üstad Bediüzzaman, devlet ve hükûmet kuvvetleri ile mübareze meselesi hakkında neler söylüyor.

KİM KİMİNLE MÜBAREZE EDİYOR?

Bediüzzaman Hazretlerinin devlet veya hükûmet kuvvetleriyle çekişmeye-çatışmaya girmek gibi bir düşüncesi olmadığı gibi, talebelerini böyle bir kavganın içine girmekten men ediyor.

Fakat, kendisiyle ve eserleriyle uğraşarak onun gelecek nesiller için düşündüğü hizmetine mani olmaya çalışanları da şiddetle ikaz ederek, onları bu beyhude çabadan vazgeçirmeye çalışıyor.

Emirdağ Lâhikası isimli eserde yer alan “Adliye Vekili ve Risale-i Nur’la alâkadar mahkemelerin hâkimleri ile bir hasbihaldir” başlıklı uzunca mektubunda, gayet açık ve net ifadelerle onları şu şekilde uyarıyor: “Efendiler! Siz, niçin sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur’la uğraşıyorsunuz? Kat’iyen size haber veriyorum ki: Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir. Çünkü, Risale-i Nur ve hakikî şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan, millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar.”

Evet, görüldüğü gibi, Üstad Bediüzzaman, yaşadığı devirde kimse ile mübareze etmek gibi bir gaye ve davranışın içinde değildir. Belki, istikbâlde gelecek ve her türlü mefahirini lekedar edecer, mukaddesatını çiğneyecek, belki mahvedecek olan bîçare nesilleri........

© Yeni Asya