Mazimizden birkaç sayfa, günlük bir lâhika: Yeni Asya'nın kuruluş hikâyesi
“Gazete bizim için âdetâ günlük bir lâhika mektubudur.”
Zübeyir Gündüzalp böyle diyerek başladı gazetenin günlük çıkarılması ile ilgili olarak yapılan istişare toplantısına. Derslerde veya evlerde sadece imanî meselelerin okunmasının, insanların imanlarını kuvvetlendirse, kişileri daha yüksek mânevî mertebelere çıkarsa da cemaatin ittihadını sağlamaya yetmeyeceğini, her gün çıkarılacak bir gazetenin, cemaatin ittihadı ve cemiyetin cemaati daha iyi tanıması için elzem olduğunu anlattı.
Hastalığı iyice arttığından, salona herkes toplandıktan sonra gelmişti. Meseleyi müzakere etmek üzere bazılarına telefonla veya mektupla, bazılarına adam göndererek, mühim gördüklerine de bizzat kendisi giderek çağırdığı kişilerin geldiğini görünce mutlu oldu. Çağırdığı kişilerin arasında gazete çıkarmaya muhalefet etme ihtimali olanlar da vardı. Nurcuların hemen hepsinin meşverete gelmesini, zamanın icabı sayılan böyle bir hizmeti tasvip etmesinin tezahürü olarak gördüğü için sevinçliydi.
Hizmetin meselelerini görüşmek maksadıyla yapılan her toplantıya, istişareye ve derse değer verip, bu hassasiyetini çevresindeki hizmet elemanlarına da hissettirmek istediğinden toplantıya her zamankinden farklı bir itina göstermişti. Zayıf vücudunu saran ağrıların, meşvereti takip edemeyecek kadar artmasına rağmen meşverete gelmesinde, cemaatin yeni yapılacak hizmetin şevkiyle hareketlenmesinden duyduğu mutluluğun ve sevincin de hissesi vardı.
“Nefis cümleden ednâ, Vazife cümleden âlâ!”
İSTİŞAREDEN YAYINA: BİR GAZETENİN DOĞUŞU
Zübeyir Gündüzalp, sakin görünmeye çalışsa da heyecanlıydı. Heyecanını teskin etmek hissiyle, giriş mâhiyeti taşıyan ilk cümlenin ardından, bu ifadeyi birkaç sefer tekrarladı. İman Kur’ân dâvâsının kudsiyetini, Risale-i Nur hizmetin ehemmiyetini, gazete, dergi, kitap neşriyatının zaruretini anlatıp, gazete çıkarmak maksadıyla yapılan çalışmaları özetledi.
Meşverette İstanbul’da hizmet eden Nur kurmaylarının yanı sıra Tahirî, Sungur, Bayram, Abdullah, Hüsnü gibi Bediüzzaman Said Nursî’nin rahle-i tedrisinde yetişmiş Nur Talebeleri ve böyle içtimaî ve siyasî meseleler görüşüleceği zaman Zübeyir’in çağırdığı Kırkıncı Hoca, Tahsin Tola, Ali İhsan ve cemaatin neşriyat sahasında temayüz etmiş kişileri de vardı.
Söylediklerinin şahsî kanaat olarak telakki edilmesini istemeyen Zübeyir, Bediüzzaman’ın hayatından bazı misâller vererek Üstadın içtimaî ve siyasî meseleler karşısında yaptığı hareketler ve gösterdiği tavırlar hususunda da cemaatin ortak hareket etmesi gerektiğini, bu anlayış gerçekleşmediği takdirde cemaatin ittihadının ve ittifakının tam olmayacağını izah etti.
-Günümüz şartlarında bu da ancak gazete ile sağlanabilir. Gazete behemehal günlük olmalıdır.
-Ağabey, zaten haftalık da olsa bir gazetemiz var.
-Kardeşim biz haftada bir çıkıyoruz, diğer gazeteler her gün çıkıyor.
-Günlük çıkan başka müsbet gazeteler var. Onlar da İslâm’a hizmet etmeye istiyorlar. Müslümanlara yapılan zulümlere karşı çıkıyorlar.
-Onlar meslekleri icabı hakkı kuvvetle veya siyasetle müdafaa etmeye çalışıyorlar.
-Bunun zararı ne?
-Üstad Hazretleri “Hakkı müdafaa etmek için kuvvet kullanmak, zulme sebebiyet verir” diyor.
-Biz onların öyle hareketlerine iştirak etmeyiz.
-Onlar bizim mesleğimize, meşrebimize mugayir neşriyat yapıyorlar. Cemaatimizin mensupları, İslâm’a hizmet ettikleri mülahazasıyla o gazeteleri alıyorlar, abone oluyorlar. Onları okuyunca tesirinde kalıp cemaatin bu hususlardaki kararlarına uymakta tereddüt ediyorlar.
-Son zamanlarda yaşanan siyasî hâdiseler bunu gösteriyor.
-Nurculuğundan asla şüphe etmediğimiz bazı kardeşlerimiz bile, din adına ortaya çıkan partilere katıldılar.
-Hem de o hususta yapılan istişarede katılmama kararı alındığı halde.
-Siyasî meseleler; Van Mevlidi, Yıldız Hâdisesi, Üniversiteliler dersine yapılan ve daha pek çok içtimaî, adlî hâdise bize günlük gazetenin ne kadar ehemmiyetli olduğunu gösterdi.
Müzakereler bu minval üzere bir süre devam etti. Mehmed Kutlular, Mustafa Polat, Bekir Berk, Fırıncı Mehmed, Mehmed Emin Birinci ve İstanbul hizmetini deruhte edenler İttihad’dan misâller vererek gazete yolu ile yapılan hizmetleri anlattılar.........
© Yeni Asya
