menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tahkikî iman için gayret

17 0
28.01.2025

“Bu zamandaki küfr-ü mutlakın ve fenden gelen dalâletin ve sefahetten gelen tiryakiliğin inadı karşısında, Cenab-ı Hakkı tanıttırdıktan sonra ve Cehennemin vücudunu ispat ile ve onun azabı ile insanları fenalıktan, seyyiattan vazgeçirmek; ondan belki yirmiden birisi ders alabilir. Ders aldıktan sonra da “Cenab-ı Hak Gafuru’r-Rahîm’dir; hem Cehennem pek uzaktır” der, sefahetine devam edebilir; kalbi, ruhu hissiyatına mağlûp olur.”1

Sefahet-i âlemin ıslah ve terbiyesi, ancak tahkikî iman ile mümkündür. Bediüzzaman Hazretleri, hayatındaki mesaiyi yalnızca iman üzerine teksif etmiştir. Ehl-i sefaheti sefahetlerinden kurtarma noktasında, bizler de mesaimizi tahkikî iman üzerine teksif etmeliyiz. Çünkü numune-i imtisal olmak, iman kurtarma noktasında çok önem arz etmektedir.

Risale-i Nur Külliyatı’nda bu mesele şöyle ifade ediliyor: “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler.”2

Biz vazifemizi yaptığımız takdirde, aklı başında olan ehl-i sefaheti sefahetinden vazgeçirmek için bir vesile olacaktır inşallah.

Nâsihlerin, nasihatleri aklı başında olanlara neden tesir etmediğine baktığımızda:

Evvelâ: Nâsihler nasihatlerinde kişilerden fıtrata zıt hareket etmelerini istemektedirler.

Risale-i Nur Külliyatı’nda bu mesele şöyle ifade ediliyor:

“Tahmin ederim ki, nâsihlerin........

© Yeni Asya