Mana-yı harfî ile Kâbe ve Metaf alanı - (Hac notları-6)
Baş kaldırıldığında, Kâbe tüm haşmetiyle karşında kalıyor. O anda yapılan dualar en mühim bir vesile-i icabe-i duadır.
Dua ve niyetten sonra “Kâbe-i saadetimiz [Mutluluk kaynağı ve merkezi] olan ittihad-ı münevver-i İslâmın [İslâm’ın nurlu ittihadı] Hacerü’l-Esved”1 selamlanarak ve “Şehadetleri Hacerü’l-Esved’e muhafaza için tevdi”2 ettikten sonra tavafa başlanır.
Kâbe hakkında Peygamberimiz (asm) şöyle buyuruyor: “Hacerü’l-Esved Cennetten indirildi. Sütten daha beyazdı. İnsanların günahlarının ve kasavet-i kalbinin menfî in’ikâsları neticesinde kararmıştır.”3
Tavafın ve sa’yın yedi şavttan (dönüş) müteşekkil oluşu zihinlerimize “Pek çok ayetlerdeki “Seb’a Semavat”ın (Yedi kat gökler)”4 yanı sıra hakikat-i İslâmiyeti de tahattur ettiriyor ki: “Hakikat-i İslâmiyet’in esasları; altı erkân-ı imaniye ile ve esas-ı ubudiyet ki, İslâmın beş rüknü olan [savm, salât, hac, zekât, kelime-i şehadet] mecmuunun hülâsasıdır.”5
Kur’ân’da: “Her zamanın, kulların maslahatlarına göre yazılmış bir hükmü vardır.”6 Hem “Şu zaman, cemaat zamanıdır; şahıs zamanı değil!”7 Hem de Peygamber Efendimiz (asm): “Allah’ın rahmet ve himaye eli cemaatin üzerindedir. Kim cemaatten ayrılırsa Cehenneme doğru ayrılır.”8........
© Yeni Asya
