menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bozuk mizacların (karakterin) sevki ve emri

3 0
09.01.2025

Cenab-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de: “De ki: ‘Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.’…” buyuruyor.1 Niyet ve nazar (Bakış) eşyanın mahiyetini değiştirdiğinden, insan hayata ve hâdiselere iman nazarıyla bakabilirse, onların arkasındaki güzellikler tezahür eder, hikmetler ve sırlar anlaşılır. Çünkü “Herkes kâinatı kendi âyinesiyle görür. Cenab-ı Hak, insanı kâinat için bir mikyas, bir mizan suretinde yaratmıştır. Her insan için, bu âlemden hususî bir âlem vermiş; o âlemin rengini, o insanın itikad-ı kalbîsine göre gösteriyor. Meselâ, gayet me’yus ve matemli olarak ağlayan bir insan, mevcudatı ağlar ve me’yus suretinde görür. Gayet sürurlu ve neş’eli, müjdeli ve kemâl-i neş’esinden gülen bir adam, kâinatı neş’eli, güler gördüğü gibi; mütefekkirâne ve ciddî bir surette ibadet ve tesbih eden adam, mevcudatın hakikaten mevcut ve muhakkak olan ibadet ve tesbihatlarını bir derece keşfeder ve görür.”2

Tulûât Risalesinde de şöyle bir misal verilir: “Yorulmuş yolcu bir adam, yalnız bir saat tenezzüh etmek üzere, gayet müzeyyen [süslenmiş] ve müzehher [çiçekli] bir bahçeye girse, nakaisten müberra [noksansız] olmak, cinan-ı Cennetin mahsusatından [Cennet bahçesi hususiyetlerinden] ve her kemâle bir noksanı karıştırmak, şu âlemi kevn ve fesadın [yaratılıp var edilme ve bozulmanın olduğu âlem] mukteziyatından [gereğinden] olmakla, şu bahçenin........

© Yeni Asya