Bathâ’nın taşları ve Kâbe-i kemâlat - Hac notları (5)
Bathâ’nın taşlarıyla ilgili olarak da Kur’ân’ın eşsiz bir tefsiri ve Cenab-ı Hakkın bu zamanın evladına bir ikramı olan Risale-i Nur’da şöyle bir hadiste bahsedilir:
“Hem nakl-i sahih ile Feth-i Mekke vaktinde, Hazret-i Bilâl-i Habeşî, Kâbe damına çıkıp ezan okumuş.
Rüesa-yı Kureyş'ten Ebu Süfyan, Attab ibni Esid ve Hâris ibni Hişam oturup konuştular.
Attab dedi: "Pederim Esid bahtiyar idi ki, bugünü görmedi."
Haris dedi ki: "Muhammed, bu siyah kargadan başka adam bulamadı mı ki müezzin yapsın?" Hazret-i Bilâl-i Habeşî'yi tezyif etti.
Ebu Süfyan dedi: "Ben korkarım, birşey demeyeceğim; kimse olmasa da şu Bathâ'nın taşları, ona haber verecek, o bilecek."
Hakikaten bir parça sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onlara rast geldi, harfiyen konuştuklarını söyledi.
O vakit Attab ile Haris şehadet getirdiler, Müslüman oldular.”1
Bathâ, Mekke-i Mükerremenin eski bir ismi, çakıl taşlı büyük dere, dağ arasındaki dere manalarına gelmekle........
© Yeni Asya
