Adalet-i mahza
Dünyanın siyasetinin içine düştüğü bu handikaptan çıkışı ancak İslâmın bu kanun-u esasîsine dönmek suretiyle mümkün olur. İslâm devletlerinin liderleri ülkelerinde İslâm’ın esaslarını uygulama bahanesi ile adalet-i izafiye perdesi altında bir “zulme taraftar olma” çıkmaz sokağına giriyorlar.
İslâm ülkelerinin yöneticilerinin “Ne yapalım, buna mecburuz” mazeretinin arkasına sığınmaları, “Yezid’in zulmünü adalet-i Ömeriyeye tercih etmek misüllü en vahşî ve zalimane bir engizisyon kanununu, beşerin en yüksek terakkiyatına ve adaletine medar olan Kur’ân’ın mezkür kanun-u esasisine tercih etmek hükmündedir. [...]”
O hâlde “[...] bu memleketin selâmetine çalışan ehl-i siyasetin mezkûr hakikati nazara alması lâzımdır. Yoksa, üç veya dört cereyanın muannidâne muaraza etmeleriyle, o........
© Yeni Asya
