Şahıs değil, şahs-ı manevî
İşte tam da bu dönemde Kur’ân’ın her çağda insanlığı tenvir edecek hakikatlerine ihlasla sarılan ve doğru İslâmiyet’i yaşayan Müslümanlar ortaya çıkmışlar. Bunların en başında da hayatının şehadetiyle Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri gelmektedir. İngilizlerin ölüm fermanına, türlü türlü baskı ve tazyiklere, yeni dönemde ise her türlü sürgün, işkence, tutuklama, zehirleme gibi hadiselere karşı iman-Kur’ân davasını ihlâsla sürdürmüştür.
1900’lerin sona ermesi ve 2000’ler ile yeni sosyolojik gerçeklerle yüzleşen dünyamızda ise şahıs eksenli hizmetlerin ve yönetimlerin devrinin tamamen bittiğini, bu şahıs endeksli hareketlerin artık müsbet netice alamamaları ile müşahede ediyoruz. Devletler yönetimlerini........
© Yeni Asya
