menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Artık yetmez mi?

17 3
17.08.2025

Son yıllarda dünyamız, Âlem-i İslâm ve ülkemiz zaman ve mekân gözetmeksizin gerçekleşen ve çok çeşitli olan musibetlerin kıskacında. Yangınlar, depremler, kazalar, yağmursuzluk bunlardan bazıları. Yüreklerimizin dayanamadığı hâdiseleri her gün görmeye devam ediyoruz. Sanki hiçbir şey olmamış, hiçbir şey yaşanmamış, hiç ders alınmamış gibi aynı musibetlerin benzerlerini yaşıyoruz. Bu, toplumumuzun okuması ve yorumlayarak gerekli dersleri çıkarması gereken bir tablo.

Beşerî kanunların, sistemlerin, yorumların aciz ve eksik kaldığı, yaptırımlarının yeterli sistemsel düzelmeyi sağlayamadığı gayet açık ve net. Cenab-ı Hakk’ın koyduğu fıtrat kanunlarına yani fen ve sanat kurallarına uygun hayat tarzına toplumumuzun geçememesi bu musibetlerin şiddetini arttırıyor. Dolayısıyla ancak dünyevî problemlerimizin da tamamına sağlam çözümler sunan semavî ikazlara kulak vererek bu musibetlerin kıskacından kurtulabiliriz. Risale-i Nurlarda bu umumî musibetlerle ilgili son derece kritik bir analiz var:

“Umumî musibet, ekseriyetin hatasından ileri gelmesi cihetiyle; ekser nâsın o zalim eşhasın........

© Yeni Asya