menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sağlıklı hayat prensipleri - 18

20 0
05.04.2025

Beyin ve iradenin kontrolündeki tad alma duyusu, diğer adıyla kuvve-i zaika, organizmanın güvenliği ile görevli kontrol noktasıdır. Bu noktanın sınırlarından geçebilmek, çoğu zaman aldatıcı lezzet maddelerinin çeşitli yollarla kamufle edilerek, rüşvet verilmesiyle gerçekleşebilmektedir. Yaradılışının en başta gelen hikmeti, vücuda girecek besin maddelerinin gereksiz ve zararlı olanlarını yasaklayarak, uzaklaştırılmalarını sağlamaktır. Vücut sarayının önemli idarecilerinden birisi olan tad alma duyusu, lezzetli bir hediye ile aldatılabilmektedir. Lezzet arttırıcı kimyevî bir madde veya yemeklerin hazırlanmasında uygulanacak yanlış metod, tad alma duyusunu zararlı kararlar vermeye ve beslenmede besinlerin yapısını bozan yanlış alışkanlıklara yol açabilmektedir.

Organizmaya zarar veren besinler, genellikle şekerli maddelerle kamufle edilmektedir. Dengede tutulamayan şeker oranlarının, çeşitli kronik hastalıklara sebep olduğu bilinmektedir. “Kandaki metabolizma artıkları, kandaki şeker nedeniyle oluşuyor. Şekerlenmiş artıklar, bir tür reaksiyon zinciri başlatarak, gidip vücudun protein ve yağ yapılarına yapışır. AGE adı verilen şekerli artıkları bolca üretmekteyiz. AGE’leri hem vücut üretir, hem de bizler dışarıdan alırız. Bütün sağlıksız yiyecekler, işlenmiş gıdalar birer AGE deposudur. Örneğin bir yiyecek yüksek ısıda pişmişse, o AGE deposudur. AGE’ler vücudumuzda ne kadar çoksa, o kadar hızlı yaşlanıyoruz demektir.

Tüm şekerli-unlu pişmiş gıdalar, tatlılar, bisküvilerden şekerli içeceklere, hatta şeker tadı almadığımız........

© Yeni Asya