Ana yüreği
Kadın, erkeği tamamlayan bir varlık, tıpkı erkeğin kadını tamamlaması gibi.. Kadın fıtraten lâtif, nazenin yaratılmış. Doğduklarında bile erkek bebeğe nazaran kız bebek daha narin, daha ince görünümde. Vücut yapılarından tutun da seslerine kadar farklı. Öyleyse kadın yaratılış itibariyle incinmeye daha müsait, daha kırılgan bir varlık. Bu hassas ve nahif varlık korunması gereken bir mücevher gibidir. Fakat bu inceliğin, bu nahifliğin içinde inanılmaz bir güçlü yanı da var. Şefkat ve sevgi gücü.. Bu duygular erkeğe nisbeten daha güçlüdür kadında. Erkek yetişemez kadının bu gökyüzü misali, masmavi duruluktaki lâhutî şefkatine.
Bir de anneliği var kadının. Rabbim kendi şefkatinden bir damla koymuştur ana kalbine, onunla dünyalar sığar ana yüreğine. Bediüzzaman'ın da ifade ettiği gibi: "Hem şefkat pek geniştir. Bir zat, şefkat ettiği evlâdı münasebetiyle, bütün........
© Yeni Asya
