İmanın yargılandığı günler
Asıl hedef, milletin imanına sahip çıkan, Kur’ân’a ve ezanına dönen bir toplumsal uyanışı susturmaktı. Ne acıdır ki, bu darbenin ardından kurulan “Nurculukla Mücadele Komitesi”, bu hedefin en karanlık uzantısı oldu.
Bu komite öyle sıradan bir bürokratik mekanizma değildi. Bir avuç subay ve ideolojik kadro, Risale-i Nur hareketini “devlet için tehdit” sayarak, iman hizmetini resmî takibata aldı. Said Nursî’nin ismi dosyalarda “tehlikeli fikir adamı” olarak geçti. Nur Talebeleri fişlendi, evlere baskınlar yapıldı, yüzlerce kişi gözaltına alındı. Risale-i Nur........
© Yeni Asya
