menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hakikî demokrasi için...

7 89
20.04.2025

Anayasaya baktığımızda, tamamının askerî müdahaleler sonrası hazırlandığını görüyoruz. Yani, milletin iradesinden ziyade darbecilerin belirlediği çerçevede bir yönetim anlayışı oluşturulmuş. Bu da gerçek demokrasiyi imkânsız hâle getiriyor.

Ancak problem yalnızca anayasalarımızla sınırlı değil. Çok partili hayatın varlığı, demokrasinin tam kapasiteyle işlediği manasına gelmiyor. Zira siyaset sahnesine baktığımızda, “lider sultası” adı verilen bir realite ile karşı karşıyayız. Siyasî partiler, halkın görüşlerini temsil etmek yerine, parti liderlerinin iradesine teslim olmuş durumda. Adaylar ön seçimle değil, çoğunlukla lider ve dar bir yönetici kadro tarafından belirleniyor.

Bu sistemde halk, seçtiklerini tanımıyor; seçilenler de millete yabancı kalıyor. Demokrasi, sadece sandığa gitmekle değil, halkın yönetime gerçekten etki edebilmesiyle anlam kazanır. Eğer halk, adayları bizzat belirleyemiyorsa, vekilleriyle sürekli iletişim hâlinde........

© Yeni Asya