Elektriği yoktan yaratıp azotu zerreciklere parçalayacak özelliği verip oksijenle aşk-ı kimyevî denilen bir sevda ile âdeta evlendiren Allah, nitrat dediğimiz olmazsa olmaz bir gübreyi semavat mutfağında servise hazır eylemiştir. Bu mutfaktaki nitrat çorbasının müşterileri yeryüzünde kurulan sofralarında iştahla bekleyen ormandaki ağaçlar ve dağlardaki çayırlardır. Onlar âdeta zayıf ve fakirliklerini bilip lisan-ı hâl ile dualarla semavattaki mutfaklara sipariş vermişler, masalarında oturup bekliyorlar. Semavattaki mutfaklar tarafından dehşetli gök gürültüsü gibi bir sesi işitiyorlar.

Sizlere müjde! Lisan-ı hâl ve dualarınızla istediğiniz siparişleriniz, yağmur damlaları denilen garsonlarla gönderiliyor.

Ellerinde azot çorbaları ile dallar, incecik filizler üzerine kurulmuş yapraktan sofralarına gönderiliyor. Emercesine içilen bu çorbadan fazlası köklerin saplandığı toprak mahzeninde taptaze saklanmaktadır. Günlerce bu mahzenden sofrasına sunulan........

© Yeni Asya