“Hangi pazarlıklarla hangi tavizler?”
Belli ki baştan beri “çok olumlu geçti” dedikleri görüşmede terörist başının söylediklerinin önemli bir kısmı “süzgeç”ten geçirilip kamuoyundan ve ilgili “komisyon”dan saklanıyor; kapalı kapılar arkasında nelerin konuşulduğunun bilinmesi istenmiyor.
Bu durum, gerçeklerin milletten gizlenmesiyle güven krizini daha da katmerleştiriyor. “Süreç”e dair şâibeleri arttırıyor, istifhamları derinleştiriyor.
GÖRÜŞMENİN HALKTAN GİZLENMESİ...
Bilindiği gibi terör örgütünün Irak ve İran’daki unsurları hâlen her fırsatta “silâh bırakmayacakları”nı deklare ediyor. Kandil’deki terörist başlarının yanısıra PKK’nın “Suriye kolu” PYD/SDG yöneticilerinin silâh bırakmalarının sözkonusu olmadığını tekrarlıyor ve Suriye ile entegrasyona ayak diretiyor.
Buna mukabil tam da Dışişleri Bakanı’nın “Öcalan, ‘PYD/SDG’nin silâh bırakması ve örgütün Suriye ordusuna katılması’yla ilgili yeni bir direktif vermeli” dediği sırada ziyaret heyetinin DEM’li üyesinin açık açık, “Öcalan’ın üst düzey yönetimi için ‘beni dinlerler, beni önemserler’ dediği YPG-PYD konusunda net bir söylemde bulunmadı ve ‘YPG şartsız tüm silâhlarını bırakıp kendini PKK gibi lağvedecek’ demedi” ikrarı vaziyeti açığa........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden