Peygamber kıssalarını nasıl anlamalıyız?
Bu peygamberler (as), yoldan çıkmış kavimlerine iman esasları başta olmak üzere, peygamberlerine tâbi olmayı, öldükten sonra dirileceğimiz haşir gününe imanı ve adaletle hükmetmeleri için tebliğde bulundular.
Bu emirler birçok kişinin geçici olan keyfini kaçırsa da, haksızlığa uğrayan mazlumlar, adaleti arayan hakperestler tarafından kabul gördü.
Peygamberlerin başlarından geçen olaylar, ibret ve ders verici hadise manasına gelen “kıssa” kelimesiyle isimlendirilmişler. Tabiî ki, Kur’ân’dan öğrendiğimiz bu kıssaların her biri büyük hakikatleri ifade eder ve kıyamete kadar tazeliğini korurlar.
Bediüzzaman Hazretleri 20. Söz’de şöyle diyor: “Kur’ân-ı Hakîm’de çok hâdisat-ı cüzîye vardır ki, her birisinin arkasında bir düstur-u küllî saklanmış ve bir kanun-u umumînin ucu olarak gösteriliyor. Nasıl ki, ‘Âdem’e bütün isimleri öğretti.’2 Hazret-i Âdem’in melâikelere karşı kabiliyet-i hilafet için bir mu’cizesi olan talim-i esmadır ki [Allah’ın ismlerinin öğretilmesidir], bir hadise-i cüz’iyedir.........
© Yeni Asya
