Küçük Can Kardeş derslerimiz
Evlâdımı sünnet-i seniyeye uygun bir şekilde yetiştirebilecek miyim? Ahirette bizlerden davacı olacak mı? Doğru arkadaş ortamını bulmasına nasıl yardımcı olabilirim? Risale-i Nur eksenli bir hayatı aklına, kalbine, ruhuna, fikrine nasıl empoze edebilirim? Ders ortamlarında sıkılır mı? Sıkılırsa bu durumu nasıl bir çare ile çözebilirim? Bu ve daha binlerce sorular biz anne-babaların en önemli gündemini oluşturduğu aşikârdır.
Sorunlar beraberinde fırsatları da getirir. Eğer cüz’î irademizi müsbet yönde istimal edebilirsek Rabbimiz bu hayırlı niyeti elbette karşılıksız bırakmayacaktır. Yeter ki ihlâslı bir şekilde şahs-ı manevî hâlinde hareket edelim. Bu hakikatin gayet güzel bir nümune-i imtisalini Yalova'daki genç annelerimizde memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bu bahtiyar şefkat kahramanları, evlâtlarının asıl istikbali için gayret gösteriyorlar. Aynen İhlâs Risalesi'nde geçen iştirak-i emval ve teşrikü’l-mesai düsturlarını çocuk derslerine tatbik ediyorlar. Biri çocuklarının anlayabileceği üslupla ders okuyor, diğeri oyun oynatıyor ya da deney yapıyor, diğeri çocuklara börek, çörek gibi bişeyler ikram ediyor. Bu şahs-ı manevî içinde 3-8 yaş arasındaki çocuklar koşa koşa derse geliyorlar. Dışarıdan gözlemlediğim tespitleri sizlerle maddeler hâlinde paylaşmak istiyorum:
1) Özellikle küçük yerlerde yaşayan kardeşlerimiz bir-iki çocuk da olsa ders yapılmasından geri durmamalı. Can Kardeş dersi muhitinizde yoksa, siz bu........
© Yeni Asya
