Bilirsiniz ve biliniz!
Daha önce bu tanımı duyan, okuyan ve kısmen yaşayanların “Bilirsiniz” hitabının muhatabı olduğu düşünülebilir. Zira, daha önce okuyanlar ilk defa bu satırları okuyandan hatırı sayılır farkları vardır. Bu hitap aynı zamanda bir iç muhasebeye de yol açar. Kişi, “Acaba gerçekten biliyor muyum?” ya da “ Ne kadarını biliyorum?” gibi soruları düşünmeye başlar. Ferdin iç dünyasındaki bu hesaplaşma aslında alacak daha çok yolunun olduğunun göstermesi açısından manidârdır. Yani, kişi allame de olsa hatta ihlâs risalesini binlerce kere okuyup müzakere de etse kendini yeterli görmeyecektir. Zira imanî mevzûlarda bir son nokta yoktur. Her okuyuşta sonsuz pencereden en az bir tanesinin açılması muhtemeldir.
“Biliniz” hitabı en baştaki muhataplarının bu satırları ilk defa duyan kişiler olduğu söylenebilir. “Biliniz” ifadesindeki zorunluluk cây-i dikkattir. “Bilseniz iyi olur” “Bilmekte fayda var” gibi tavsiye niteliğinde değilde........
© Yeni Asya
