Değirmen
O zaman, öyleydi.
Bir de elle çalıştırılan mekanik bir değirmen var ki, taze taze kahve öğütülen. Ondan söz etmezsek haksızlık olur. Çünkü kahvenin hatırını sayıp, değirmeninin hatırını saymamak olmaz!
Lâtife bir yana, sadede gelelim:
Biz tahılı, tohumu öğütüyoruz yemek, hazmetmek ve bedenimize yapı taşı olması, maddeten ayakta durmamızı sağlaması için.
Dünya, bizi, zaman çarkı içinde öğütüyor mütemadiyen kabirlere konmamız, tekrar toprak olmamız; vakti gelince de, haşir meydanına dolmamız için.
Bu hâl, sadece dünyalılara mahsus bir akıbet değil.
Bir gün dünya da öğütülecek ve ölecek, içinde bulunduğu veyahut bulunmadığı sayısı ve cesameti bizce meçhul galaksiler silsilesiyle birlikte son görevin yapılması, kıyametin kopması için.
Gitmek, bitmek olmadığına göre; ölmek, neticeten “olmak”tır; müzeyyen Cennetlerde, ebedî âlemlerde sonsuzluğa ermek için.
Çünkü........
© Yeni Asya
