Bilgin Abi’nin günlük defterinden (22)
Şu dünyanın hâline bak Selim Ali! Bir gündem bitmeden öteki…
Yaşamaya vakit ayırabiliyor musun bu lüzumsuz adamların gevezeliğinden. Bu, insan hakkına girenlere hakkın helâl midir? Nedir bu bunların insan tanımazlığı? Bu gevezelik bir kanser gibi sarmış her yanı/mızı.
Bu böyle mi gidecek, Bilgin Abi?
Zaten Bilgin Abi’nin sevmediği şeylerdendi bu lafı uzatmak. “Zalim propaganda” da diyordu bu işe. Pamuk şekeri, saman alevi, serap çağa mı düştük; sanal dedikleri?!
Şöyle mırıldanırcasına bir şeyler dökülüyordu dilinden; o değilden: “Boş Attar; yumurta tartar.” diyordu. Hımmm!
Eski sarı defterleri karıştıran eski bakkallar pek kalmadıysa da… onlardan tevarüs fotoğraflar var. En iyisi dedi Bilgin Abi: “Hayatı ıskalamamak. Hayatımızı çalma peşine düşenlere yüz vermemek, onlarla yüz göz olmamak; her ân hayatı görmek gibi işimiz var zira.”
Neyse Selim Ali bu hayat kaçkınları hep olacak; sen kaçma cıvıl yaşamak dolu hayatın davetinden. Sen şu günlük defterine bu hafta hayattan damlayanlarla serinlet bizi.
........© Yeni Asya
