Bilgin Abi’nin günlük defterinden (17)
İnsan dışarıya ne kadar uzaksa; kendine o kadar yakınmış, Selim Ali. Bir gün baktım Bilgin Abi kendi kendine konuşuyor. Şaşırdım elbet. Sordum. Meğer kendine konuşamayan; başkasına nasıl konuşacakmış!
Yazmak da böyle değil mi, Selim Ali? İşte ben boş bulunup sorunca, o da o özel hâlini açmak zorunda kaldı. Bana da bi’ “konuşma” kapısı açmış oldu. Bu tek kişilik (sohbet)miş! Biraz da şiirsel cevap verdi:
Yoo!
Kendi kendime konuşuyorum.
Nicedir dalmışım da dünyaya.
Benim olmayan nice şeylere...
Ne kadar da uzaklaşmışım kendimden!
Terazi olmuşum da başkalarını tartıyorum!
Yoruldum; döndüm kendime.
Kendimle koyu bir sohbete daldım.
Öyle bir özlemişim ki kendimi!
Ayrılamadım; kaldım öyle!
Ne kadar uzak bana sokak!
Ne kadar yakın!
Ne kadar uzak bana bu kendim!
Ne kadar yakın!
Kendime yakın olsam; biliyorum…
Biliyorum; güzellik kokacak her yanım.
***
Aç bakalım Selim Ali bugün neler aktaracaksın günlüklerinden Bilgin Abi’nin!
***
SAVAŞ SEVDALILARI
Savaşı büyükler çıkarıyor; hepsi de diplomalı! Okulları sil baştan ele alsak. Okulsuz ve savaşsız hayatlara başlasak... İyi ki diploması yok Yunus Emre’nin, Karacaoğlan’ın! Kim varsa dünyada savaş çıkarmış; bildiğim kadarıyla diplomalı... Dünya martılarla konuşsa biraz, bulutlara baksa ara sıra; savaşlara vakit kalmaz.
***
SAVAŞÇILAR ÜZÜLSÜN İÇİN
........© Yeni Asya
