Nemçelüden medet ummak
“Almanya’da Müslüman göçmen karşıtlığı üzerinden kampanya yürüten (ve anketlerde en popüler parti olarak gözüken) bir parti varken, sözde göçmen dostu partiler neden programlarında ve söylemlerinde bu seçimde oy kullanacak milyonlarca (çoğu Türk) Müslümanı nazara almıyor? Neden onları koruyucu bir söylem kullanarak karşı bir dalga oluşturmuyor?”
Zamanla bu sorunun cevabı belirmeye başladı.
Hıristiyan Demokrat siyasîler arasında İslâm karşıtı söylem son derece artmakta. Onlar göçmenlerden ziyade göçmenlere karşı olanlardan oy almayı hedefliyor. Sosyal Demokratlar artan nefrete rağmen kafalarını kuma gömmeyi tercih ediyor, esas problem olan ırkçılık ve İslamafobi yerine “iyi göçmen-kötü göçmen” anlatılarıyla meşgul oluyor.
Yeşil Parti, her zaman olduğu gibi, ilericiliğin münafıkları olarak görünüyor. Müslüman göçmeni ve vatandaşı koruyucu anlamlı herhangi bir söyleme başvurmadıkları gibi gerçek değişimi gerektiren konularda da statükoculuklarından vazgeçmiyorlar. Seçim sonrası Yeşil Partinin, düzenlediği iftar yemeğine Müslüman kanaat önderleri yerine “İslâm eleştirmenleri”nin davet edilmesi kör göze parmak sokmak oldu. Bu sebeple de anketlerde Müslüman kesimden alacakları oy yüzde 4’e kadar geriledi.
Bu süreçte iyi anlamda öne çıkan ise Sol Parti. Bu sebeple son........
© Yeni Asya
