menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstiklâl Marşı ruhu

7 1
12.03.2025

Yeni nesiller Mehmet Âkif Ersoy’u sadece İstiklâl Marşı şairi olarak bilirler. Oysa Âkif, bir şairden çok ötesidir. Bu milletin dertleriyle dertlenen, İslâm âleminin çektiği ıztırapları evvela kendi yüreğinde hisseden, Müslümanlığın düştüğü felâketi ortadan kaldırmak için çırpındıkça çırpınan, “Ağlarım ağlatamam, hissederim, söyleyemem/Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzârım” mısralarıyla hisli yüreklere seslenen bir dava ve gönül adamı olduğu gibi; Hugo’yu Fransızca, Tolstoy’u Rusça, Sadi’yi Farsça okuyabilen çok yönlü bir münevver, Kur’ân’ın tercümesini yapabilecek derece İslâmî ilimlere vakıf bir İslâm âlimidir de… Bediüzzaman’ın da dostu olan bu âlim, “Hugo’lar, Descartes’lar, edebiyatta ve felsefede Bediüzzaman’ın bir talebesi olabilirler” diyecek kadar da mütevazıdır.

Millî Mücadelenin kahraman kalemi Akif, sonrasında “muasırlaşmak” adı altında Türkiye’de dinsiz nesiller yetiştirme projelerine alet olmayan bir isimdir. Yaptığı Kur’ân tercümesini “Benim tercümemi Kur’ân’ın yerine okutturmak istiyorlar” diyerek o günün idarecilerine teslim etmeyen Âkif, meş’um bir projenin ademe mahkum edilmesine hizmet eden dirayet ve basiret sahiplerinden biridir.

Kendini her şeyiyle din-i İslam’a adamış olan Âkif’in Leylası ittihad-ı İslâm’dır. “O iman........

© Yeni Asya