Filistin Meselesi
Hakikatte “Filistin Meselesi” dediğimiz şey “İsrail problemi”dir. Problem, siyonist emelleri uğrunda hem kendi milletini, hem de tüm dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyecek kadar gözü dönmüş, hak tanımaz, eli kanlı, saldırgan İsrail’dir. Mesele bugün vicdan sahibi tüm kalplerde, adalet duygusunu kaybetmemiş tüm dünyada da böyle algılanmaktadır.
Filistin, sahip olduğu tarihî ve dinî özellikleri sebebiyle “arz-ı mukaddes”i ifade etmekte, tarihî önemiyle birlikte kudsiyetini bugün de sürdürmektedir. Osmanlı’nın yıkılışına kadar geniş bir coğrafyayı içine alan Filistin toprakları, İslâm dünyasının kendine hayrı dokunmayan perişaniyetinden, iftiraklarından, fakirliğinden ve cehaletinden yararlanan İsrail’in işgalci politikalarıyla küçüldükçe küçüldü ve nihayetinde bugün Gazze gibi küçük bir alana sıkıştırılarak bir insanlık dramına dönüştürüldü.
Yükselmek anlamına gelen Miraç, Müslümanların maddî ve manevî terakkisinin işaretlerini içinde barındıran bir kavramdır. Miraç hadisesi sebebiyle İslâm dünyası için büyük bir öneme sahip olan Kudüs’ü de içinde barındıran bu coğrafya, bugün pısırıklık, adamsendecilik, vurdumduymazlık, hak ve hakkaniyetten uzaklaşma, adalet duygusundan yoksunluk,........
© Yeni Asya
