menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

En yüksek hakikat: İman

8 0
16.04.2025

İman ve Kur’ân hakikatlerinin anlaşılması uğrunda gerçekleştirilen her çaba, cemaatimizin ortak aklıyla gerçekleştirdiği övgüye mazhar bir faaliyet ve geleceği adına kazandığı manevî bir hisse olarak tarihteki yerini alacaktır. Ne mutlu içinde yer alanlara!

Bu yılki kongrenin ana başlığı “En Yüksek Hakikat: İman” idi. Bugün her alanda yaşadığımız temel problemlerin kaynağında yer alan, insanın mesh-i manevîsine sebep olan ve insanı varlık gayesinden uzaklaştırarak yaratıcısı ile arasını açan materyalist-maddeci yaklaşımları doğru tespit eden ve çözüm yolunu iman merkezli yeni oluşumlarda arayan perspektifle seçilmiş bir konuydu. Adaletsizlikler, temel hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı yaklaşımlar, istibdadın her türlüsü, gençliğin hâli pür-melâli, fıtrat dışı yaklaşımlarla insanlığın sokulduğu içler acısı hâli, hiç bitmeyen sosyal-siyasî-ekonomik buhranlar... Allah’ı güya öldüren, dini hayatın her alanından çıkarmaya çalışan, imanı kalplerden söküp atmayı marifet sayan, hakkın yerine gücü, ahlâk ve faziletin yerine sefahati koyan anlayışların eseri değil miydi? Allah, iman, fıtrat, vicdan, ahlâk,din; hele unutulmayıversindi. Âkif’in “İmandır o cevher ki İlâhî ne büyüktür... İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür!” diye tespit ettiği hastalıklı hâl, insandan topluma........

© Yeni Asya