Eksen kayması
Gazetemizin -İbrahim Kalın haberinde olduğu gibi- son dönemlerdeki bazı haber başlıklarından dolayı eksen kayması eleştirisine maruz kalması, toplumun manevî kimliğinin oluşmasında önemli gayeleri içinde barındıran bir hareketin ve onun naşir-i efkârı olan gazetesinin bir eksen kaymasına uğrayıp uğramadığıyla ilgili tahlili de zorunlu kılıyor.
Bediüzzaman Said Nursî’nin “Hakikat tahavvül etmez, hakikat haktır” düsturu ile şekillendirdiği “dosdoğru” hayatı ve eserleriyle bizlere sunduğu fikirleri, elbette Yeni Asya’nın da eksenini oluşturmaktadır. Farkında olunsun ya da olunmasın, gazetemize yöneltilen eksen kayması eleştirileri, tenkidat-ı ukala mahkemesinden çağrılsa bile daha önce seslendirdiği hakikatleri ısrarla tekrar edeceğini ifade eden Bediüzzaman’ın hakperestliğini yansıtma, Kur’ân hakikatlerini medya diliyle neşretme idealinden vazgeçildiği gibi ciddi bir eleştiriyi de içinde barındırmaktadır. Oysa hakikat, küçük bir tahlille ortaya çıkacak kadar çıplaktır.
Bediüzzaman Said Nursî’nin Meşrutiyet yıllarında çıkarmak istediği gazetesine yüklediği “dellâlü’l-mehasin ve’l-meayib” vazifesi Yeni Asya için geçerli değil midir? Kamuoyunu doğru yönlendirmek üzere güzellikleri de çirkinlikleri de, maharetleri de kusurları da seslendirmek Bediüzzaman’dan bize tevarüs eden bir gazetecilik prensibi değil mi? Sadece kusurları, yanlışları dile getirme, milletin hayrına olacak icraatleri görmezden gelme yaklaşımı, siyasî bir tarafgirliğin ifadesi olarak Bediüzzaman’ın gazetesinde olmaması gereken bir eksen........
© Yeni Asya
