menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kâinata değişilmeyen talebe: Zübeyir Gündüzalp - 2

8 1
03.04.2025

Kocatepe Gazetesi

Afyon’da çıkan Kocatepe Gazetesi’nin 29 Teşrin-i Evvel(Ekim) 1948 tarihli nüshasında Bediüzzaman hakkında kısa malûmat kabilinden bir yazı yayınlanır. Gazetede Bediüzzaman’ın talebeleriyle birlikte mahkemeye gidişlerini gösteren iki de fotoğraf kullanılır. Güya Bediüzzaman’ın hayatı hakkında kısa malûmat verilen yazıda o kadar bâriz hatalar ve yanlış bilgiler verilir ki, bu yanlış bilgilere Bediüzzaman’ın binine bedel kabul ettiği talebelerinden Nur’un kumandanı, sır kâtibi, Nur’un Kara Sevdalısı, kâinata değişilmeyen Zübeyir Gündüzalp Ağabey bigâne kalamaz ve aşağıdaki cevapları verir. Bu yazıda yapılan yanlışlara sırasıyla cevaplar verilir. Birlikte okuyalım inşaallah.

(Kahraman Zübeyir’in Kocatepe Gazetesi’ne verdiği cevaptır.)

Bediüzzaman Saidü’n-Nursî gibi realizmin yüksek bir feylesofu olan bir dâhî hakkında vereceğiniz bir malûmattan memnun kalmış, sevinmiştik. Bu husustaki merak ve tecessüsle takib edeceğimiz yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorduk. 29 Teşrin-i Evvel 1948 tarihli nüshanızda ilk yazınızı okuyunca müteessir olmakla beraber, bu ehemmiyetli âlemşümul hâdisenin içyüzüne vâkıf olmadan sathî bir malûmat eseri olan yazılarınızı sütunlarınızda neşrettiğinize hayret ettik. Zira biz gazeteyi realiteyi tahrif veya tahvil etmeden motomot (aynen) efkâr-ı umûmiyeye arz eden bir neşir vasıtası olarak biliyoruz ve böyledir. Şimdi yazılarınızdaki yanlışları sırasıyla takdim ediyoruz:

- Saidü’n-Nursî’nin şöhreti “Bedi’zaman” değildir, “Bediüzzaman”dır.

- Bediüzzaman Denizli’ye nefyedilmemiştir. Orada sadece beraetle neticelenen muhakemesi yapılmıştır.

- Bediüzzaman Denizli ve Isparta’da mahkûm edilmemiştir. Bilakis masumiyeti güneş gibi aşikâr olarak beraet ettirilmiştir.

- Şeyh diye, tarikat tesis eden ve tarikat dersi verene denir. Bediüzzaman’ın tarîkatla ilgisi olmadığı mahkemelerde isbat edilmiştir. Bu itibarla Bediüzzaman şeyh değildir. Onun eserleri vardır. Cemiyeti eserleriyle irşad etmiş ve etmektedir. Eser veren bir kimseye de müellif denir. O harika eserleriyle dâhî bir müellif olarak büyük bir şöhret ve değere mazhar olmuştur.

- Mürid tabiri de, şeyhle talebesi mabeynindeki bir ıstılahtır. Bediüzzaman’la mahkemeye verilen temiz nasiyeli........

© Yeni Asya