Ekberü’l-kebâir-5 (Kumar)
İslâm dini kumarı men etmiş. Bediüzzaman da, kumarı ekberü’l-kebâir (büyük günahlar) sınıfına dâhil etmiştir. Böylece kumar ekberü’l kebâirdendir. Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey imân edenler! İçki, kumar, putlar ve kısmet çekilen zarlar hep şeytanın işinden birer pisliktir; ondan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”1 emredilmiştir. Bir başka ayette “Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”2 buyrulur. Onun için katl, zinâ, sirkat, kumar, şarab gibi, hayat-ı içtimâiyeyi zehirleyen pek çok büyük günahlar dinimizce yasaklanmıştır.
Kumar konusunda îkâz edilen talebe
Bediüzzaman, Mahmud isminde bir talebesini kumar konusunda nasıl îkâz ettiğini şöyle anlatıyor: “Ona Meyve’den gençlik ve namaz meselelerini okudum ve dedim: ‘Kumar oynama, namaz kıl.’ Kabul etti. Fakat haylâzlık galebe etti, namaz kılmadı ve kumar oynadı. Birden, hiddet tokadını yedi. Üç dört defada dâima mağlûp olup fakîr hâliyle beraber kırk lira ve sakosunu ve pantolonunu kumara verdi, daha aklı başına gelmedi... ‘Evet, doğrudur. Mahmud’”3 Görüldüğü üzere kumar konusunda nasihat dinlemeyen Mahmut daha dünyada cezâsını çekiyor. Ziyâ isminde bir talebe mektubunda da kumar zevkine düşkün birisi için şunlar anlatılır: “Bir de arkadaşlardan birisinin kumar zevki için........
© Yeni Asya
