Beşerde bulunan 3 seciye - Kapanması gereken kapılar-66
Meylü’t-tezeyyüd
İnsan nefis itibariyle önce kendini sever ve her şeyi kendi menfaati istikâmetinde olmasını arzu eder. Bu beşerin seciyesinden olduğu için lezzet aldığı her şeyde meylü’t-tezeyyüd ister. Meylü’t-tezeyyüd; ziyâdeleştirme arzusu, artırma meylidir. Hâlbuki insan hoşuna giden telezzüz ettiği şeyde arttırma yoluna giderek, ziyâdeleştirdiği şeyde iyi tarafları gösterip noksan tarafları gizleyerek iyi bir şey yapmış olmaz. Her şeye kendi hakkı, miktarı ve değeri kadar kıymet vermek gerekir. Onun için meylü’t-tezeyyüd, esasında iyilik yapmak isterken telezzüz ettiğin ve lezzet aldığın şeyin kıymetini tenzil etmeye hizmet eder. İnsan kıymetli altın ve elması için meylü’t-tezeyyüde ihtiyaç hissetmez. Zaten o kıymetli madenler kendi kıymetini ustasının elinde ispat eder. “Elmas ustasının elinde parlar” sözü buna delildir.
Meylü’l-mücâzefe
Mücâzefe, ticarî olarak bir şeyi tartmadan, saymadan veya ölçmeden satmak yahut satın almak manalarında kullanılır.
Mücâzefe kelimesi, İslâmî kaynaklarda ve Arapça dilinde kullanılan bir kelime olup umûmî olarak “acelecilik”, “ölçüsüzlük” ya da “aşırı olmak” mânâlarında kullanılır. Mücâzefe, herhangi bir konuda ölçüsüz ya da dikkatsiz bir yaklaşımı ifade........
© Yeni Asya
