22. Kitap Fuarında bir yolculuk
22. Ankara Kitap Fuarı kapılarını açtı. Kitap kokusunun, sohbetlerin, yeni basım heyecanının arasında dolaşırken, aslında bir fuarda değil de bir dost buluşmasında gibi hissettim. Çünkü bizim için Robinson Crusoe yalnızlığın anlamını, Küçük Prens çocuk kalmanın saflığını, Selim Işık varoluş sancısını, Gregor Samsa yabancılaşmayı, İnce Memed adalete özlemi, Don Quijote hayalin yüceliğini, Raskolnikov ise vicdanın ağırlığını temsil eder. Onlarla buluşmak, aslında kendi içimizle buluşmaktır.
Fakat bu yıl stantlarda gördüğüm manzara beni şaşırttı. Evet, rengârenk kitaplar, kalabalık imza kuyrukları vardı. Ama raflarda, kara kapaklı, hızlı tüketim için hazırlanmış kitapların çoğaldığını fark ettim. Fantastik-romantik öyküler, isekai (paralel evren maceraları), web novel ve light novel tarzı seri kitaplar gençlerin ellerindeydi.
Bu tür kitaplar, hızlı okunabilirliği, sürekli yeni maceralar sunması ve eğlenceli karakterleriyle genç okuru cezbediyor. Kaçış edebiyatı tam anlamıyla burada vücut buluyor; okur günlük hayatın sıkıcılığından sıyrılıp başka evrenlere, başka kimliklere taşınıyor. Ancak işte tam burada........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d