Kilise avlusuna bırakılan Avrupa
Bağımsız, kendi kararlarını alan devletlerden oluşuyor sanıyorduk Avrupa’yı, Avrupa Birliği de ‘medeniyet’ olduğu iddiasındaydı.
Kovid-19 salgınından bu yana hızla gelişen birçok uluslararası olayda hiçbir varlık gösteremeyince ki hatta gelişmeleri değerlendirme-yorumlama gereği bile duymadan tren manzarası kıvamında izleyişi, sorunlara hiçbir etkisi olmayan eylemsiz demeçleri, çürüklerini kapatan boyalarını döktü Avrupa’nın; Amerika Birleşik Devletleri’nin basiretsiz ‘bölge bayisi’ çıktı bizim medeniler!
Kendi çıkarları ile çıkarlarına uygun kişi ve kurumları arkalamaktan başka dünya siyasetine bir katkıları yok İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana.
Son 35 yıldır ne Hocalı, ne Bosna, ne Ruanda, ne Arakan’daki soykırımlara ses çıkardılar. Şimdi de ne Sudan’ı ne Filistin’deki soykırımları görüyorlar. Bir de koşa koşa ardı ardına İsrail’e desteğe gittiler soykırım desteklemeye.
Dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir çatışmada, hiç mazlumun yanında yer almadılar.
1991 yılında Irak’a uydurulmuş yalanlarla açılan Körfez Savaşı’nda, yine........
© Yeni Ankara
