Zıpla zıpla, zıplamayan Tayyipçi!
Zıpla zıpla, zıplamayan Tayyipçi!
YÜCEL KAYA
CHP’li belediyelerden nimetlenen sahne soytarıları “Zıpla zıpla, zıplamayan Tayyipçi” sloganı ile kendilerine kitlediği gençleri hop oturtup hop kaldırıyor.
Slogan, Gezi Parkı olaylarında 2013 yılında ortaya çıktı. İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde yapılan protesto gösterilerinde sıkça kullanıldı. Özellikle Taksim Meydanı’ndaki çapulcu eylemleri sırasında kalabalığın içindehep birlikte zıpladığı ve bu sloganı attığı görüntüler medyaya da yansıdı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve suç örgütünün üyeleri, yolsuzluktan cezaevini boylayınca bu zıplama adeti CHP mitinglerinde ve CHP’li belediyelerin düzenlediği konserler içerisinde ‘maalesef’ yerini aldı.
Maalesef diyorum çünkü “Zıpla zıpla, zıplamayan Tayyipçi” sloganı ile neşredilen bu dans biçimi yalnızca eğlenmek için değil; aynı zamanda bir politik silah, psikolojik direnç ve iletişim aracı olarak kullanılmaya başladı, özellikle iktidarı destekleyenlere karşı bir ayrıştırma ve ötekileştirme amacı güttü.
“Zıpla zıpla, zıplamayan Tayyipçi” gibi sloganlar birer eğlence değil, bilinçli bir direnişin stratejisi oldu. Zira, mizahla birleşmiş kolektif hareketlerin katılımı artırdığı, karşı tarafın sinir uçlarına dokunduğu, Medyada görünürlük sağladığı, Direnişin sürekliliğini desteklediği düşünülür.
Savaşlarda askerlerin öldüğü ama simge ve sembollerin yaşadığı göz önüne alınırsa bu düşünce doğrudur. Çünkü sembol haline gelen bir simge gerçekten çok güçlü bir silahtır.
Bir şeyin sembol haline gelebilmesi için arka planında haklı bir gerekçenin olması da gerekmektedir.
Örneğin;
Tiananmen Meydanı'nda tankın önünde duran genç; Bir bireyin, otoriter bir güce karşı çıkabileceğini ve sembolik bir güç........© Yeni Akit
