Üzüntü ve sıkıntılarla imtihan
Bol rızık ve verilen nimetler birer sınav olduğu gibi, başa gelen üzüntü ve kederler, belâ ve musîbetler de birer imtihandır. Allah Teâlâ, bu hayatı bizler için bir imtihan vesilesi olarak yaratmıştır ve her hâlimizle bizleri sınar. (Tevbe Suresi, 126: Hacc Suresi 11) ayette bildirildiği gibi, insana bazen refah ve iyilik, bazen de sıkıntı isabet eder. Bu durum, kişinin imanını ve teslimiyetini sınayan bir imtihandır.
Dünya hayatındaki ölümler, kayıplar ve felaketler de bu sınavın bir parçasıdır. Bunlar karşısında, “Neden ben?” ya da “Bu kadarı da fazla” diyerek isyan etmek yerine, hayrı aramak ve bizleri yaratan Allah’a sığınmak, hem bu dünya hem de ahiret saadetini kazanmamızın bir yoludur. İmtihanların zorluğunu hafifleten ve başarıya ulaştıran en önemli anahtar sabırdır. Eğer imtihan hayatın kaçınılmaz bir gerçeğiyse, bizlerin bu imtihanlar karşısında nasıl bir tavır sergilemesi gerektiği önemlidir. Burada zihne gelen bir soru, bu imtihanların sonucunda bizleri bekleyen ödülün ne olduğu sorusudur.
Yüce Rabbimiz, bu konuda bizleri yönlendirmekte ve teselli etmektedir: “Andolsun ki sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile imtihan ederiz. Sabırlı davrananları müjdele.” (Bakara Suresi, 155). Bu ayet, bela ve musibetlerin iman edenlere yönelik bir sınav olduğunu ve sabredenlerin müjdelenmesi gerektiğini bizlere bildirir. Allah, kullarını korku, açlık, mal ve can kaybı gibi zorluklarla imtihan eder. Bu gibi hallerin müminlerin başına gelebileceği hatırlatılarak, bu imtihanlar karşısında sabretmenin önemi vurgulanmaktadır.
İnsanın dünya hayatındaki asıl gayesi,........
© Yeni Akit
visit website