Şefkat ve merhamet
Şefkat ve merhamet
SÜLEYMAN GÜLEK
Şefkat ve merhamet, herkesin iyiliğini isteyip onlara yardım etme arzusu duymadır. Merhamet tüm insanlar ve tüm canlılar için dünyayı güvenli bir yer kılma duyarlılığına sahip olmadır. Herkese ve her şeye anlayış, acıma ve şefkatle yaklaşmaktır. Peygamberimiz (s.a.v.), “İnsanlara merhamet etmeyene, Allah da merhamet etmez.” (Buhârî, Edeb 18) buyurarak bizlere merhametin ve şefkatin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmıştır.
Merhamet, insanın yalnızca başkalarına acıma hissi değil, aynı zamanda onların dertleriyle hemhâl olması, iyiliği yayması ve hayrın artması için gayret etmesidir. Gerçek bir merhamet sahibi insan, çevresinde olup bitenlere duyarsız kalmaz, muhtaçları gözetir ve yardım elini uzatmak için fedakârlık yapar.
Şefkat ve merhamet insanı yücelten ulvî duygulardandır. Merhametin gücü şiddet ve öfkenin gücünden her zaman üstün gelmiştir. Merhamet, insanlar arasındaki sevgiyi, saygıyı, güzel ilişkileri, hakları korumayı, güçsüzlere yardımı sağlar. İslâm dininin insanlığın dünya ve âhirette huzur ve saadetini temin etmek için getirdiği prensiplerden biri de şefkat ve merhamettir. Şefkatli ve merhametli olanlar kimseye zulüm etmez ve zarar vermez.
Merhametin Önemi ve
Toplumsal Etkileri
Merhamet, insanoğlunun yaratılışından beri var olan en temel duygulardan biridir. Toplumlar, bireylerin birbirine olan merhametiyle daha huzurlu ve yaşanabilir hale gelir. Bir yetimin başını okşamak, bir çocuğun gülümsemesini sağlamak, bir hastaya şifa vesilesi olmak ya da bir yaşlıya hürmetle yaklaşmak, insanlığın en güzel yansımalarından biridir. PeygamberEfendimiz (s.a.v.), toplumun en zayıf kesimlerine karşı şefkatli olmanın bir........
© Yeni Akit
