Körü körüne itaat ve doğruluk kriteri olarak İslâm
Körü körüne itaat ve doğruluk kriteri olarak İslâm
Süleyman Gülek
Günümüzde birçok Müslüman, cemaat liderlerine veya topluluk öncülerine körü körüne itaat ederek, İslâm’ın ana esaslarından sapmaktadır. İtaat, İslâmî ölçülere dayalı bir bilinçle gerçekleştirilmesi gereken bir fiildir. Ancak ne yazık ki, bazı kişiler cemaat liderleri tarafından yapılan hataları bile sorgulamadan kabul etmekte ve buna “bir hikmeti vardır” diyerek bahaneler üretmektedir.
Oysaki İslâm, her bireyi akıl, irade ve sorumluluk sahibi kılmıştır. Necm Suresi’nde belirtildiği üzere, “Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenemez.” (Necm Suresi, 38) Herkes, yaptıklarıyla bizzat hesap verecektir. Allah Rasûlü’nün şu hadisi de bu gerçeği pekiştirmektedir: “Allah’a isyan konusunda hiç kimseye itaat yoktur. İtaat ancak meşru (olan bir şey) hususundadır.” (Müslim, İmâre 39).
Ancak bazı cemaat mensuplarının, liderlerini adeta yanılmaz bir otorite olarak görmesi; İslâm’ın hakikat ve adalet ilkelerini gölgelemektedir. İslâm’a aykırı olan bir emri kimse itaat etmekle sorumlu tutulamaz. Kur’an’da şöyle buyurulur: “Onlara ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ dense ‘Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız’ derler. Ya ataları bir şey anlamamışsa, doğruyu da bulamamışsa?” (Bakara Suresi, 170). Bu âyet, kişilerin doğru ile yanlışı, akıl ve din çerçevesinde........
© Yeni Akit
