menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ahlâkî sorumluluk

12 10
15.04.2025

Ahlâkî sorumluluk

SÜLEYMAN GÜLEK

Sorumluluk, kişinin kendi davranışlarından ötürü hesap verme yükümlülüğü altında bulunması hâlidir. Bu hesap verme durumu, bireyin yaptığı eylemler karşısında ödül ya da ceza almasını beraberinde getirir. Karşılık bazen maddî bazen mânevî olur; kimi zaman bu dünyada, kimi zaman da âhirette tezahür eder. İslâm inancına göre insan, yaratılışı gereği sorumlu bir varlıktır. Çünkü ona iyilikle kötülük, hakla bâtıl, doğruyla yanlış açıkça gösterilmiş; bu ikilem arasında tercih yapma hakkı tanınmıştır.

Seçimini yapabilmesi için gerekli olan akıl, irade ve eyleme geçirme gücü ile donatılmıştır. İnsan, özgür iradesiyle istediğini seçebilir, dilediği gibi davranabilir. Ancak bu özgürlük, onu tercihlerinden sorumlu kılar; yaptıklarının sonucunu üstlenme yükümlülüğü doğurur. Bir davranışın iyi ya da kötü oluşu, karşılığını da şekillendirir: Ödül ya da ceza.

İslâm’da sorumluluk alanı, Allah’ın emir ve yasaklarıyla belirlenmiştir. Bu sorumluluğun sonuçları da yine ilâhî irade tarafından tayin edilir. Bu kapsamda bazı fiillerin dünya hayatında karşılığı varken, asıl karşılık âhirette ortaya çıkar. İnsan, bu dünyada sergilediği tüm tutum ve davranışlardan ötürü âhirette hesaba çekilecektir.

İslâmî anlayışta sorumluluk üç ana başlık altında toplanır:

1. Vicdanî (Ahlâkî) Sorumluluk

Yaratılışı bozulmamış her insan, iç dünyasında iyiyi takdir eden, kötüyü ise mahkûm eden bir vicdanla donatılmıştır. Bu vicdan, kişiyi zaman zaman takdir eden, zaman zaman ise suçlayan bir iç otoritedir. Peygamber Efendimiz’in şu sözleri bu sorumluluğun ehemmiyetini açıklar: “Müftüler sana........

© Yeni Akit