İnternet bir anlamda alkol gibidir! Koca bir alemde tek başına yaşamak...

Selma Savcı

Son günlerde gördüğüm en ilginç haberi sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü bu haberin aslında nasıl bir bağımlılık hikayesini de bizlere kazandırdığını ve bundan iyi bir ders çıkarmamız gerektiğini görerek yazmak istiyorum.

Hatay’da depremde evini ve yakınlarını kaybeden 23 yaşındaki Barış Özbay, tam 3 yıldır evden dışarı adım atmıyor. Ne duş alıyor, ne tırnaklarını kesiyor, ne de insanlarla konuşmak istiyor… Günlerini yalnızca telefon ve bilgisayar ekranı karşısında geçiriyor. Hatay'da 3 yıla yakın süredir evden çıkmayarak sadece telefonla ve bilgisayarla oynayan 23 yaşındaki genç, sanal dünyaya bağımlı hale geldi. Gün boyunca evden çıkmadığını sadece yaşamak için gerekli şeyleri yapmak istediğini söyleyen Barış Özbay, süreci atlatmak için tedavi görmek istemediğini belirterek, "Genelde uyanıyorum, tuvaletimi yapıyorum, yemeği yiyorum mecbur olduğum için yoksa onları yapmam. Sonra oturuyorum ve telefonla oynarım. Duvarları izliyorum ve akşam olmasını bekliyorum sonra uyuyorum” diyor…
Evet diyebilirsiniz, yahu çocuk psikolojik sorunları var, tedavi olmalı, diye sağlık sorunları diye genelleştirip konuyu kapatabilirsiniz. Ama bugün gelinen noktada maalesef birçok dostumdan da duyduğum İnternet Bağımlılığı konusunun üzerine gidilmeli. Hakikaten evlatlarımız maalesef diyorum yine, Tablet, Cep Telefonu, Bilgisayar’ın ağında kendilerine yeni bir düzen inşa etmişler. Her defasında “yapma etme” deseniz dahi bu konuda bir arpa boyu bile ilerleyemiyorsunuz. Nedeni çok basit “sanal” dediğimiz gerçeklikten uzak kişiler ve kavramlar o denli ilerlemiş ve yozlaşmış ki, daha yolun başında olan gençlerimiz ise bu ağın........

© Yeni Akit