Ekmeğe uzanan el
Ekmeğe uzanan el
REFİK TUZCUOĞLU
Türkiye hakikaten sürprizler ülkesi.
O kadar ilginç gelişmeler peşi sıra yaşanıyor ki…
Bir gündemi henüz yeterince sindiremeden bir yenisi zuhur ediyor.
Bir süredir yurt dışındaydım. Dışardan gözlediğinizde bunu daha net izliyor ve hissediyorsunuz.
İsmet Özel’in şiirlerini üniversite yıllarında kendisinin seslendirdiği şiir kasetlerinden dinlerdik. O yıllarda şiir kasetleri yaygındı. Necip Fazıl’dan İsmet Özel’e hafızamıza kazınmayan şiir neredeyse kalmamıştı.
“Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat
her şeyi gördüm içim rahat…”
diye uzayıp giden bir İsmet Özel şiiri.
Yurtdışında olduğum günlerde memlekette yaşanan olaylar zinciri nedeniyle bir ara İsmet Özel’den mülhem “Her şey ben yokken yaşandı” dedim kendi kendime. Küresel gündemlerin de tempo kazandığı bir dönemde bu kadar aksiyon sağlığa zararlı.
Önce İmamoğlu’nun yolsuzluk serüvenleri konuşuldu ve konuşuluyor.
Sözüm ona;
“Hukuk bunun gereğini yapsın” diyemiyorsunuz.
“İddialarla ilgili yanlış bir şey varsa itiraza mesnet olacak deliller ortaya konulsun” da diyemiyorsunuz.
Zira mevzu bununla kalmıyor. Boyut değiştiriyor. Mecrasından çıkıyor.
Ülkeyi kaosa sürükleyecek eylemlere çanak tutuluyor. Nahoş, mide bulandıran, kutsal tanımayan çapulcular sürüsünün istilası başlıyor. Ne kadar yasa dışı oluşum varsa militanlarına yakıp yıkmak için fırsat oluşturuluyor.
Bu da yetmiyor.
Esnafın, tüccarın, üreticinin ekmeğine ekonomik darbe vuruluyor.
28 Şubat döneminde “yeşil sermaye” tasnifi vardı bilirsiniz. Binbir türlü zorlukla mücadele ederek üretimde, imalatta, ticarette tırnaklarıyla kazıya kazıya bir yere gelen Anadolu’nun kara yağız insanları hedef gösterilmişti. Anadolu........
© Yeni Akit
