menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Üç çocuk sözü”nün anlamı

15 1
yesterday

“Üç çocuk sözü”nün anlamı

Refik Tuzcuoğlu

Yıllar önce Rusya’ya yapmış olduğum seyahatte mihmandarımız Rus nüfusunun gittikçe azaldığına dair bilgiler vermişti.

Nedenini sorduğumda aldığım cevap ilginçti.

“Komünizmin getirdiği ahlaki çöküntü, fakirle zengin arasında oluşan uçurum, bir de votka” dedi.

Votka ile ne ilgisi mi var?

Biz de merak ettik. Aşırı votka tüketiminin insanın hormon dengesi üzerinde bıraktığı etkilerden bahsetti. Erken ölümlere de yol açıyormuş.

Tarih boyunca verdiğimiz mücadelede, “Rus gibi çoğalma” sözüyle tanıdığımız Rusya’da şimdi nüfus hızla azalıyor. Müslüman nüfusun yaşadığı bölgelerde durumun pozitif olduğunu söylediler. Rus Ortodoks nüfusu azalırken Müslüman nüfus çoğalıyormuş. 2035’lerden sonra Rusya’nın nasıl bir Rusya olacağı merak konusu. Türkiye’nin bölgedeki Türk asıllı gruplarla etkili ve sürdürülebilir kültürel ilişki geliştirmesinin son derece stratejik bir önemi olduğunu vurgulamam gerekir.

Bu konuyla bağlantılı olduğunu düşündüğüm bir başka gelişme Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Putin’in, Rus gençlerini geride tutup, Müslüman Türk ve Kafkas boylarını ön saflarda ölüme sürüklemesi. Sinsi bir oyun yürütüldüğü aşikar. Putin, Ukrayna’yı ilhak operasyonu yürütürken Rusya’daki Müslüman genç nüfusu da böylece yok ediyor.

Söz Rusya’dan başladı ama benim asıl üzerinde durmak istediğim konu Türkiye’deki nüfus artışının ne durumda olduğu.

Hani gururla haykırırdık ya, “Avrupa’nın en genç ve en dinamik nüfusuyuz” diye.

TÜİK verileri artık bunun öyle olmadığını söylüyor.

Nüfusumuzu korumak için minimum artışın binde 2.1 seviyesinde olması gerekiyor. Ancak nüfus artış hızı 2023 yılında binde 1.1 olarak gerçekleşti.

Gerekli tedbirler alınmaz ise, Türkiye giderek yaşlı bir nüfusa sahip olacak. Nüfus artış hızımız makul bir seviyeye yükselmez ise ekonomik refah seviyesinden tutun da ülke savunmasına varıncaya kadar bir dizi sorun ile karşı karşıya olacağız. Bunların başında da bekâ sorunu geliyor. Medeniyet iddiamız bir tarafa, sanayide istihdam edecek insan dahi bulamayacağımız günlerle........

© Yeni Akit