menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eğer dünya şeriata karşıysa ben dünyaya karşıyım

17 0
29.10.2025

Eğer dünya şeriata karşıysa ben dünyaya karşıyım

MUSTAFA ÇELİK

Bu cümleyle başlayan düşüncem, bir öfkenin, bir meydan okumanın ya da bir yabancılaşmanın ürünü değil; hakikatle kurduğum sadık bir ilişkinin kaçınılmaz sonucudur. Belki dünya bu söze küçümseyerek bakar, belki çağ dışı bulur, belki radikal yaftası yapıştırır. Ama ben biliyorum ki, hakikatin ne olduğunu öğrenmeye çalışan bir kalbin en içten feryadıdır bu söz. Kalabalıkların alkışladığı yollardan değil; terk edilmiş, sessiz patikalardan geçer bazen hakikatin izleri.

Şeriat: Bir Korku mu, Bir Merhamet mi?

Bugün “şeriat” kelimesi telaffuz edildiğinde birçok insanın zihninde canlanan görüntüler; cezalar, yasaklar, baskılar etrafında döner. Ne acı ki bu algı, şeriatın ruhunu değil, onun karikatürleştirilmiş bir yansımasını temsil eder. Oysa şeriat, kökü “bir yolun kaynağı, suya götüren doğru yol” anlamına gelen “ş-r-‘a” fiilinden türetilmiştir. Şeriat, susuz kalmış bir toplumun hakikate ulaşma çabasında rehberlik eden rahmettir, düzenin, adaletin, ölçünün ta kendisidir.

İnsan aklı sınırlıdır. Niyetler bulanıklaşır, adalet duygusu çıkarla kirlenir. İnsanın insana zulmü tarih boyunca hep değişen normların, güç dengesine göre şekillenen yasaların sonucudur. Oysa şeriat, Allah’a kulluğu temel alan, Rabbi’nin indirdiği sabit ölçüye göre kurulmuş bir adalet sistemidir. Değişmeyen bir kaynaktan geldiği için zamanın ruhuna göre eğilip bükülmez. Tam da bu yüzden, hakikati arayan her kalp için sığınacak yegâne kurtuluş limanıdır.

Dünya Ne Zaman Doğruyu Kaybetti?

Modern dünya, hakikati........

© Yeni Akit