Şubat 1390’dan Şubat 2025’e Yıldırım Bâyezid’in Anadolu’da birliği sağlaması ya da Ortadoğu’da birlik
Şubat 1390’dan Şubat 2025’e Yıldırım Bâyezid’in Anadolu’da birliği sağlaması ya da Ortadoğu’da birlik
HALİT KANAK
Şehit hükümdar Sûltân Murad Hüdâvendigar, Kosova’da canı pahasına destan yazmış, 8 saatte haçlı ordusu, başlarındaki Sırbistan Kralı Lazar da dâhil olmak üzere tamamen imha edilmişti. Bunda; sağ cenahın başında kasırga gibi esen şehzâde Bâyezid’in büyük payı vardı.
Yıldırım Bâyezid, 27 yıl 3 aydan beri devletin başında olan babasının Kosova Meydan Muharebesinde şehit olmasından sonra 29 yaşında tahta geçtiğinde batıdaki fütuhatın tamamlanabilmesi için Anadolu’da birliğin sağlanmasının şart olduğunu biliyordu. Yine bildiği bir şey daha vardı o da Anadolu’da birliği sağlamaya uğraşırken batıdan herhangi bir saldırıya meydan vermemesi gerektiği idi.
Bunun için önce Avrupa’ya bir gözdağı verilmesi gerekiyordu. Sûltân Bâyezid’ten işareti alan Paşa Yiğit Bey ile Firuz Bey Akıncılarıyla önce Neretva Vadisine kadar (Mostar’ı’da içine alan Neretva Nehri’nin Adriyatik Denizine döküldüğü yere kadar olan vadi) Bosna’yı çiğnediler. Sonra Macaristan’ın Güney toprakları olan Vidin’e girdiler. Bunun üzerine Avrupa Devletleri Yıldırım Bâyezid’in tahta geçişini kutlamak üzere birbiri ardına elçiler göndermeye başladılar.
Yıldırım bununla yetinmedi. Sırplarla bir anlaşma yaptı. Buna göre Sırbistan’ı doğrudan devlete ilhâk etme yerine, sıkı vergilerle Osmanlı-Türk Devletine bağladı ve istenildiği zaman gönderilmek üzere 20 bin askeri hazır tutma talimatı verdi. Yıldırım Bâyezid bununla da kalmadı ayrıca Belgrad’ın 195 km. güneydoğusundaki (Niş’in 75 km. kuzeybatısında) Alacahisar Camiinde Sırp Prensesi Maria Olivera Despina ile evlendi.
Bu durum, Kosova Zaferinden sonra Osmanlı Devletine doğrudan katılması beklenen Sırbistan’ı memnun etmişti. Fakat bu arada Yıldırım boş durmadı her ihtimâle karşı Sırbistan’ın güneyi ile Kuzey Makedonya’ya Türk göçmenleri yerleştirdi. Akıncı Beylerinden Evrenos Bey’i Serez’de, Firuz Bey’i Niğbolu’da, Paşa Yiğit Bey’i Manastır’da konuşlandırarak bölgeyi emniyete aldı.
Bâyezid artık Anadolu’ya yönelebilirdi. Öyle de yaptı. Avrupa ile uğraşırken Anadolu’da kıpırdanmalar olsun istemiyordu. Anadolu’ya çeki düzen verdikten sonra 11. yüzyıldan beri Türkleri Anadolu’dan atmak için haçlı seferleri düzenleyen Vatikan’a karşı Anadolu’yu korumak uğruna gerekirse Vatikan’a sancağı dikmek fitne yuvasını dağıtmak istiyordu. Türk Sancağı ne kadar uzağa dikilirse Türk-İslâm coğrafyasının o kadar rahat edeceğini biliyordu.
Çekidüzen vermek için geldiği Anadolu’da bu sıra Karamanoğlu Alaaddin Ali Bey de Yıldırım’ın âdeta işini kolaylaştırmıştı. Kayınbabası Sûltân Murad’ın şehâdetini fırsat bilerek yeni hükümdar aynı zamanda kayınbiraderi olan Yıldırım’dan toprak koparma planlarının peşine düşmüştü. Ayrıca boğdurulan şehzâde Yakup için öç almak istediğini söylüyordu. Hamitoğullarından 80 bin altın karşılığı satın alınan Seydişehir, Beyşehir, Akşehir, Şarkikaraağaç ve Yalvaç üzerinde hak iddia ederek gelip Beyşehir’i işgâl etmişti.
Bunların dışında bir adım daha ileri giderek; Osmanlı’nın yanında yer alan Candaroğlu dışındaki Hamitoğulları ile birlikte, Aydın, Saruhan, Teke, Menteşe, Germiyan Beyliklerini Osmanlı’ya karşı kışkırtmayı başarmıştı. Bunun üzerine Germiyanoğlu Yakup Bey, kızkardeşi Devlet Hatun’u şehzâde iken Yıldırım Bâyezid’la evlendirmesinden dolayı Osmanlı’ya bırakılan Kütahya ve çevresini işgâl etmişti.
Yıldırım daha fazla beklemedi. Hazır ol emri verdiği ordusunun önemli bir kısmını alarak kış günü yola koyuldu. Hedefinde Karamanoğulları ve onların kışkırttığı batı Anadolu Beylikleri vardı. Yanında hanımlarından dolayı akrabalık tesis ettiği küçük bir Sırp birliği ile az sayıda askerleriyle Bizans İmparatoru V. İoannes Paleologos ile oğlu II. Manuel de vardı. (Hanımı Sırp Prensesi Despina’nın dışında babaları Sûltân Murad Yıldırım ve kardeşi Şehzâde Yakub’u iki Bizans Prensesi ile evlendirmiş, Bizans’la da akrabalık tesis........
© Yeni Akit
