menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

4 Nisan 1953 Çanakkale Boğazında batan Dumlupınar Denizaltımız ve Deniz Şehitlerini anma günü

7 1
05.04.2025

4 Nisan 1953 Çanakkale Boğazında batan Dumlupınar Denizaltımız ve Deniz Şehitlerini anma günü

HALİT KANAK

23 Nisan 1944 yılında “Blower” adıyla Amerika Birleşik Devletlerinde denize indirilen, dolu iken su altında 14 mil yapabilen 95 metre uzunluğundaki dizel-elektrikli modern denizaltının, 9 sene 19 gün sonra Çanakkale Boğazında Nara Burnu açıklarında bir çarpışma sonrası boğazın serin sularına gömüleceği ve 81 denizcimize mezar olacağı kimsenin aklına gelmezdi.

3 Nisan 1953 Cuma’yı 4 Nisan Cumartesi’ne bağlayan gece saat 02.15’te Norveç bandıralı kaptan Oscard Lorenzon’ın idâresindeki “Naboland” adlı şileple çarpışarak batan “Dumlupınar” denizaltımızdan bahsediyorum.

Hani şu meşhur 4 Temmuz 1948’de imzaladığımız “Marshall Yardımı” adı altında 16 Kasım 1950’de ABD’de yapılan törenle yola çıktıktan sonra 9 Aralık 1950’de, 15 Ağustos 1949’da kurulan Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza katılarak, “Dumlupınar” ismini verdiğimiz gemiden. Sonradan ismini “Birinci İnönü” yaptığımız “Bumber” adlı denizaltı İle birlikte Türkiye’ye verilmişti.

1953 yılının Mart ayında NATO Akdeniz’de büyük çapta bir tatbikat yapmış, Dumlupınar bu tatbikata “Birinci İnönü” Denizaltısı ile birlikte katılmıştı. Verilen görevleri başarıyla icra eden Dumlupınar ve Birinci İnönü Denizaltısı Gölcük’teki üslerine geri dönmüşlerdi ki bu kez de Amerikalılar NATO’nun dışında Ege’nin kuzeyinde “Blue Sea” (Mavi deniz) adını verdikleri, ABD su üstü gemilerinin denizaltılara karşı savunma taktiklerini denemek için ikinci bir tatbikat yapacaklarını dolayısıyla Dumlupınar ve Birinci İnönü denizaltılarını istediklerini söylüyorlardı.

İki gündür buluştukları ailelerine doyamadan bütün personel yeniden göreve çıkar. Buradan maksat ABD’in NATO tatbikatında üstün performans gösterdiği bu gemilerin Türkiye’nin elinde olmasından rahatsızlık duyması ve hibe ettiği bu gemilerden en azından birisini saf dışı bırakmak istemesidir.

Bunun için Ege’nin kuzeyi, iki denizaltımız ve denizaltılarımıza suikast düzenleyen kuzeyde buzların arasında seyahat ettiği için gövdesi 38 mm. kalınlığında sacdan yapılan (Dumlupınar’ın sac kalınlığı 8 mm.) İsveç şilebi seçiliyor. Göstermelik tatbikat iki gün sürüyor ve 3 Nisan 1953 Cumartesi günü saat 17.30’da bitiyor. Ve her iki denizaltımızda o gece Gölcük’teki üslerine dönmek için hareket ediyorlar.

Bu arada enteresan bir şekilde Birinci İnönü Denizaltısı motorlarında küçük bir arıza olduğunu söyleyerek 10 dakikalığına geride kalmıştır. Böylece 86 mürettebatlı Dumlupınar 3 Nisan’ı 4 Nisan’a bağlayan gece Çanakkale Boğazına tek başına girmek zorunda kalır ve başına geleceklerden habersiz yoluna devam eder.

Kumkale ile Seddülbahir arasından Boğaza girdikten sonra Marmara’ya doğru normal seyrinde devam eden Dumlupınar, Çanakkale Merkez’in bulunduğu koya girince aynı zamanda ters akıntıya da girmiş olur. Çünkü koyun başlangıcından Nara Burnu’na kadar, kuzey yönlü ters akıntı oluşur ve hakim akıntının yönü burada değişir. Kuzeyden güneyede aynı akıntı biraz daha şiddetlidir. Gelibolu’dan, Nara Burnuna kadar akıntının hızı 1 knot seviyesinden 2 knot seviyesine çıktığı gibi, boğazın en keskin dönüşüne sahip Nara Burnunda bu hız 3 knot’a çıkmaktadır.

İşte akıntıların tam burun buruna geldiği çok keskin Nara Burnunda iki gemide burun buruna gelmiştir. Amerikalıların tatbikat bitti üslerinize dönebilirsiniz dediği anda, Yunanistan’ın Pire Limanına teslim etmek üzere Karaköy-Salı pazarından 600 ton kağıdı yükleyen Norveç Şilebi de Karaköy’den hareket etmiş Marmara’dan Çanakkale Boğazına girerek Gelibolu’dan Nara Burnuna doğru seyir halindedir. Üstelik karşı koya girerek, karşı kıyıyı takip etmesi gerekirken, güyâ zamandan kazanma adına talvek hattını ihlâliyle virajı içten dönmüş, böylece Dumlupınar’ın yoluna çıkarak çarp(ış)mayı kaçınılmaz kılmıştır.

Kendi öz karasularında denizin üzerinde seyreden Dumlupınar’ın köprü üstünde içlerinde Dumlupınar’ın komutanı Kd. Yüzbaşı Sabri Çelebioğlu İle birlikte gözcüler dâhil 8 kişi vardır. Gecenin zifiri karanlığına bir de denizin üstüne çöken sis dâhil olmuştur. O yüzden Köprü üstündekiler, karanlığın içinde bir anda beliren ve üzerlerine gelen kocaman........

© Yeni Akit