Türkiye’nin kırılma hattı; yurtta sulh cihanda sulh mü? Ben de varım mı?
Türkiye’nin kırılma hattı; yurtta sulh cihanda sulh mü? Ben de varım mı?
ERTUĞRUL AKAR
Ortadoğu’nun kalbinde, kadim medeniyetlerin tam ortasında duran Türkiye, bugün bir kez daha tarihsel bir eşikte duruyor. İran ile İsrail arasında giderek tırmanan bu çatışma, Batı’nın penceresinden yalnızca bir güvenlik meselesi olarak görülebilir. Ama bizim için bu; komşuluk meselesi, bekamız meselesi, milletin selametiyle ilgili doğrudan bir tehdittir.
Bu topraklar; kağıt üzerinde çizilmiş sınırlardan ibaret değildir. Türkiye’nin sınırları sadece haritalarda bitmez; gönül coğrafyamız, kültürel ve jeopolitik derinliğimiz, bizi bu coğrafyanın asli unsuru yapar. Dolayısıyla bölgede yaşanacak her türlü çatışma, bize mesafe tanımadan kapımıza dayanır.
Devlet aklıyla hareket edilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Bugün İran’la geçmişten gelen derin bağlarımız, İsrail’le ekonomik ilişkilerimiz ve Batı’yla NATO ekseninde kurduğumuz diplomatik dengeler arasında dikkatli bir duruş sergilememiz gerekiyor. Ancak bu denge siyaseti, “tarafsız” adı altında edilgenlik halini........
© Yeni Akit
